Elektrikli araç satışları her geçen gün artarken, yeterli sayıda şarj istasyonunun olmamasının satışları aksatabileceği öngörülüyor. Ulaşım ve elektrik sektörlerinin yeşil dönüşümünde kilit rol oynamayı hedefleyen Geta Charge, kamuya açık veya özel alanlardaki şarj istasyonları ile elektrikli araç sahiplerine güneş veya rüzgar enerjisine erişim imkanı sunuyor. Şirket, 2023 sonuna kadar 200, 2030 yılına kadar da 1.500 istasyon kurmayı hedefliyor.
Her gün yollarda bulunan milyonlarca araç çevreye ve insan sağlığına zarar vermektedir. Motorlu taşıtların egzozlarından salınan karbondioksit ve karbon monoksit gibi zehirli kirleticiler atmosferdeki diğer kimyasallarla reaksiyona girerek doğayı olumsuz etkileyerek iklim krizini tetikliyor. Amerikan Çevre Koruma Ajansı EPA tarafından yapılan araştırmaya göre, dünya çapında hızla büyüyen şehirlerde hava kirliliğinin yüzde 90’ını otomobiller oluşturuyor ve tipik bir yolcu aracı yılda yaklaşık 4,6 metrik ton karbondioksit salıyor. Bu durumun önüne geçmek isteyen duyarlı vatandaşlar ise elektrikli araçlara geçerek sürdürülebilir bir yaşamın inşasına katkı sağlıyor. PwC’nin Stratejisi ile küresel ölçekte hazırladığı Elektrikli Araç Satışları İncelemesine göre, yılın ilk yarısında elektrikli araç satışlarının küresel ölçekte %81, Türkiye’de ise bir önceki yıla göre %154 arttığı ortaya çıktı. yıl. Bu araçların ülkemizdeki pazar payı yüzde 8’e ulaşırken gözler yılsonu rakamlarına çevrildi.
Geta Charge Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Mehmet Kocaoğlu, elektrikli araçlar için kurdukları hızlı şarj cihazları ile ülkemizdeki elektrikli araç sahiplerinin seyahatini kolaylaştırmayı ve elektrikli araç kullanımını yaygınlaştırmayı planladıklarını belirterek, konuyla ilgili şu açıklama:
“Saf güç kaynakları, giderek derinleşen iklim krizini önlemek için kritik öneme sahip. Ancak artık güçte değişim ve dönüşüm çağının başındayız. Bu noktada elektrikli araçlar, enerjinin en değerli modüllerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.” Bu dönüşümün öncüsü ve hızlandırıcısı olma vizyonumuzla şarj şebekesini de işletiyoruz” dedi. Misyonumuz, elektrikli araç kullanıcılarının menzil endişesini ortadan kaldırmak ve kullanıcıların hem günlük yaşamlarında hem de seyahatlerinde şarj istasyonlarına erişimlerini kolaylaştırmaktır. Çevre üzerindeki olumsuz etkilerimizi azaltmanın yeni yollarını arıyor ve operasyonlarımızın sürdürülebilir olması için iş ortaklarımızla birlikte çalışmaya devam ediyoruz.”
ŞARJ CİHAZLARI YÜZDE 100 YENİLENEBİLİR KAYNAKLARDAN ENERJİ OLUŞTURULUR
Mehmet Kocaoğlu, Elektrikli Ulaşım Platformu tarafından kamuoyuna açıklanan verilere göre, Avrupa ülkelerinde elektrikli araçlara olan talebin 2025 yılına kadar içten yanmalı motorlu binek araçları geçmesinin beklendiğini belirterek, otomotiv pazarlarının tamamen elektrikli araçlardan oluşacağını bildirdi. 2035 yılına kadar araçlar. Üçte ikisi elektrikli araçlara sahip veya satın almayı planlıyor. Bu yoğun talep karşısında şarj noktaları hızlı bir şekilde devreye alınmazsa elektrikli ulaşım modeline geçiş sekteye uğrayabilir. Bu nedenle elektrikli araç pazarı için şarj imkanlarının artırılması kritik önem taşıyor. Açık noktalarda sunduğumuz hızlı şarj imkanı ile Türkiye’deki elektrikli araç sahiplerinin günlük enerji ihtiyaçlarını karşılıyor, şarj istasyonlarını herkes için kolay erişilebilir hale getirerek dönüşümü hızlandırıyoruz. ” söz konusu.
2023 SONUNA KADAR 200 DC İSTASYONU İNŞA EDİLECEK
Halka açık alanlardaki şarj istasyonlarının yanı sıra kullanıcıların ev ve iş yerlerine de kurulum yaptıklarının altını çizen Kocaoğlu, “Tüm hizmetlerimizin yanı sıra şarj istasyonlarımızın bakımlarını da rutin olarak yapıyoruz. Yazılım hizmeti veriyoruz. Anahtar rol oynamayı hedefliyoruz.” ulaşım ve enerji sektörlerinin yeşil ve sürdürülebilir dönüşümünde rol oynayacağız.Bu kapsamda 2023 yılı sonuna kadar hızlı şarj sağlayan 200 DC istasyonu ve 2030 yılına kadar 1.500 DC istasyonu kuracağız. Memnun kaldık” dedi.
